28 Aralık 2013 Cumartesi

chai tea latte




                        -|Aşk bir kızın,değeri elmaslarla ölçülemeyecek servetidir.
                           Ya seninkinin değeri nedir?
Ruhuma paldır küldür girmeye çalışanlara karşı zerrece özveride bulunmamak,
duygularımı böylelerinin önünde açığa vurmamak için son çarem olduğunu anlamıştım.
Yanında oturan erkeğin,bir başkasının alabileceğini bilen bir kadın onu sevebilir mi?
        *dahasıda var;
Sizler iyice bayağılaşmışsınız.
Şaşırmış durumdaydım.Ama şaşkınlığıma karşın gerçekler açıkca sırıtıyordu.Hem de olanca çirkinliğiyle. Istediğin biçime sokmak için nasılda bu denli az söz,bu denli ucuz masumluk sahnesi yeterli geldi? Doğrular batmalı,batmıyorsa önyargılığın çöpüsündür.
* Dedim ya,insanlarsa daima hapsetti aşkı yaza,yazlar bitti aşklar bitti.
    Peki şimdi bütün bir ömrü toplasan,yazlar ömrün kaçta biri?
\ne eksikse sen tamamla,son derece yorgunum,çok uykum var öp beni.
      Ve kimi ruhlar evvelden aşinadır birbirlerine.







291213|ec.

8 Aralık 2013 Pazar

little trust


  -/  Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır. '' 
                 Sabahattin Ali| kürk mantolu madonna.
 |birden kozam filan kalmamıştı.Hiç bu kadar güvensiz hissetmemiştim.
Çocukken yabancılarla konuşmamamız,sokakta koşmamamız,
      ateşle oynamamamız öğütlendi.
      Ama büyüdükçe hep güvenli olmak,yaşamın bize sunduklarını tecrübe etmemizi engelleyebilir.
 *Risk almazsanız hiç yaşama fırsatınız olmaz.Bunun eğlencesi nerede?
Aşkta güvende hissetmek istersiniz.
Öyle hissetmelisiniz de./ama bir aşık olarak tehlikeden kaçınmak yerine ona koşmalısınız.
\kız eksik gelmişti,aldırmamaya çalıştı.
Gerçek kimliklerine ulaşabilmeleri için,birbirlerinden vazgeçmek zorunda olduklarını biliyorlar.  
Bazı insanlar sırları ve doğru şeyi yapmak istedikleri arasında kalır.
Fakat dönüp kaderimizle yüzleştiğimizde yetmediklerini görürüz.
        /-Hayatta iki çeşit trajedi vardır; sessizlik ve yalnızlık.
        en soylu varlıklar bile ruhunun derinliklerinde bilirler gerçeğin var olduğunu,sündükçe sünen doğrudur bu.Gitme diyebilecek kadar güçlü olmalıdır insan,bırakmayıda öğrenmelidir aynı zamanda.
 `Her uykusuzun kendine ait teorilerle dolu bir evreni vardır.İcinde hic bir misafir bulundurmayan bir evren!Yasarken ölmeyi,ölerek yasamayı sadece uykusuzlar bilir.Gözlerinin altında biriken her kücük torba gördükleri hayallerle doludur.O her torbada ayrı bir hayal saklıdır uyanıkken görülen.Gercek dünyayı kücümsemek hatta reddetmekse kendiliginden gelir.Yatagı olmayan insanların birilerini dinleyecek kadar sabrı yoktur cünkü.İnsanın kendine verebilecegi en acılı cezadır uykusuzluk.
bir insanın soylu biri olduğu ötekilerden hoşlanmayışından, onlarla birlikte olmaktansa yalnızlığı tercih edişinden anlaşılır./A.Schopenhauer
           Ve ;
                 o seni nereden kıracağını çok iyi biliyordu, yüzünü ayağına kadar nasıl düşürmesi gerektiğini de..bu yüzden hiçbir şeyi, yanlışlıkla yapmadı..


91213|ec.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Devotion



       -/artik pek duymadığımız sözcük hakkında,fedakârlık;
Modern bir kelime oldugunu söyleyemem.
İnsanlar fedakârlık kelimesini duyduğunda,kendilerinden bir şey alınacağını düşünerek korkuyorlar.
Onsuz yaşayamayacağı bir seyden vazgeçeceklerini.
Onlara göre fedakârlık her şeye sahip olabilecegimiz bir dünyada kaybetmek demek.\bence gercek fedakârlik bir zaferdir.
              Çünkü;çok sevdiğiniz bir şeyi veya birisini,özgür iradenizle,canınızdan çok sevdiğiniz birisi için vazgeçmenizi gerektirir.
Yalan söylemeyeceğim,bu bir;kumardır.
Kaybetmenin verdiği acıyı uzaklaştırmaz ama karamsarlığa karşı savaşı kazanır.
Hayatımız da tüm değer verdiğimiz şeylerin,ışığını soluklaştıran karamsarlık.
|-yaşadığımız uzun süre boyunca,aynı kanı paylaştıklarımızla sonsuza dek bağlı olduğumuza inandım.*o bağ bizim en büyuk gücümüz ya da en büyük pişmanlığımız olabilir.Talihsiz gerçekler oldum olası aklımdan çıkmıyor.Bu bağ bize çok büyük güç verir- ama o güçle gelen şeyleride kabullenmemiz gerekir.
Bize koşulsuz sevmek gibi bir sorumluluk yükler,*özür olmaksızın.
Bu bağdan asla feragât edemeyiz,
  zora koşulsa bile.
  bu bağ bizi besler,bizi güçlü kılar.
O güç olmadan,hiçbir şeyimiz olamaz.
Çoçukluk doğumdan belli bir yaşa kadar sürmez,çocukluk büyür;belli şeyler yapmayı bırakır.Çocukluk kimsenin ölmediği bir krallıktır.
   Her türlü mutluluk,sahip olamadığından daha iyidir senin için.*
Ama ölümleri olur zaferlerin,öpüşürken yok olan ateşle barut gibi tıpkı.
Hala bizden yanayken,
 -yoksa kaybederiz şansımızı,herşeyden önemlisi.
Ne de olsa farklı ırklardandılar.
"İnsan haklı olduğunu bile bile de kaçar.Bu kadar haklı oldugu halde,böylesine haksız olduğuna dayanamamıştır.Kaçmakla bir bakıma bütun dünyayı suçlamaktadır belki de.Böyle bir toplumun içinde yaşayamayacağını anladığı için kaçmaktan başka çare bulamamıştır."/Oğuz A.
  *sahteliğin içindeler çünkü kendi duygularının gerçeğini yeniden bulabilmek için ,onları yoracak sürekli  bir çaba gerekiyordu.



                                                                              31212\ec|

7 Kasım 2013 Perşembe

dream catcher's



|Benim öğretilerim aşk odaklıdır.
 Tanrı sözcüğünü kolaylıkla kullanabilirim-sorun değil-ama aşk sözcüğünü kullanamam.Eğer aşk ve Tanrı sözcükleri arasında bir seçim yapmam gerekirse aşkı seçerim,
        Tanrı'yı boşveririm çünkü aşkı tanıyan Tanrı'yı nasılsa biilir.Ama tam tersi geçerli değildir:
                       Tanrı hakkında kafa yorup felsefe yapanlar aşkı asla tanıyamayabilirler-ve Tanrı'yı da tanıyamayabilirler.
Senin içinde yaşayan Tanrı'ya büyük bir saygı duyduğun taktirde bütünün bir parçası haline gelebilirsin.
Sen ev sahibisin,
Tanrı senin misafirin.
Tanrı seni bir araç olarak seçti.Bunu yaparak sana saygı duydu,seni sevdi.Seni yaratarak sana olan sevgisini gösterdi.Seni kazara yaratmadı;belli bir potansiyel,belli bir kader,belli bir hedef ile yarattı.
Evet,
     Tanrı insanı kendi imajında yarattı.
İnsan bir tanrı olmalı.İnsan bir tanrı olmadığı sürece rahat,huzur olmayacak.
|-
Kendini lanetleme.
- o kadar çok lanetledin ki,üstelik hepsini kabullendin.-
Şimdi kendine zarar veriyorsun.Kimse kendini yeterince değerli bulmuyor,Tanrı'nın yarattığı bir güzellik olarak görmüyor.Bunlar zehirli fikirler,ama sen zehirlenmişsin./daha anne sütünde zehirlendin sen-ve tüm geçmişin bununla dolu.Kendini suçlarsan varoluşa nasıl tapabilirsin?
Kendi içindeki varoluş parçanı sevemiyorsan başkalarınınkini de sevemezsin;
  bu imkansız olur.
Bu beyni bir kenara koymalısın:
  komünist beyni,faşist beyni,katolik beyni,protestan beyni..Dünyada üç bin tane din var-büyük dinler,küçük dinler,ufak mezhepler ve mezhep içinde mezhepler-tam üç bin tane.yani üç bin çeşit beyin var-ve tek gerçek-varoluş.
Yerçekimi aşağı çeker,havalanma ise yukarı.
Ruh gittikçe yukarı yükseliyor.
Sen daha fazla izledikçe kanatların oluşacak-o zaman tüm gökyüzü senin olacak.
Bedenle ruhun buluşmasıdır.
  //Aşk bağlılıktan özgür olmanın tek yolu.
Herşeyi seversen hiçbir şeye ait olamazsın.
*bir kadının aşkına tutsak olan adam ile bir adamın aşkına tutsak kadın,özgürlüğün değerli tacını giymek için eşit derecede uygunsuzdur.Ama aşk ile birleşen,ayrılamayan,birbirinden ayırdedilemeyen kadın ve erkek bu ödülü hakederler.|Mirdad'ın kitabı'ndan,mikhail naimy.;/
*Belki partner değişir,ama aşk aynıdır.


              


81113|osho'dan alıntılı/ec.
 


1 Kasım 2013 Cuma

End of story

-/ Ben bir soru soracağım,evren ikiye bölünecek.
Vücudunda,yeni bir aşk,yeni bir yaşam ve yeni bir özgürlük çığlığı olacak.
;şimdi kaç beni duyan,kaç.
Bu sana bir kaç saniyelik fırsat,geçmişin havaya uçtu kaç! Içindeki hayvan uyuyorken kaç,sen değilsin korkan,ve soyun;yapayalnız,pısırık,ürkek,kuşatılmış var oluşundan.Soluk renkli,kanatan,acıtan,mosmor hediyemi aç.İçinde aşk bulacaksın.
             || gergin zaman,olmamış hatıralara özlem,zamanlama hatalarıyla dolu.Galiba zaman eksik.Bir sonuç yok,beklenen bir sevgili.Yitip gidecek  bekleyişler içinde,donuklaşacak bakışlarla beraber yaşayışlar.'sakince boyun eğeceğiz.' ve karanlığın içerisinde açacağız gözlerimizi.
Aklımda hep mavi,
Gitmek itirazdır.Başkaldırıdır da aynı zamanda,dayatıya,geçmişin izine korkma.Öylesine kurulan silik insan ilişkilerine.Zıtlıkların sentezi;başkaldırı ve kaçış,cesaret ve korku.
*küçük prens'e belki.
Bu bir tecrübe olmamıştır işte.Sınırlar yine,sınırlar,içini kemiren vasıfsızlık duygusu!nedensizliği getiren.yeniden.
Duymuyor musun?     Duyamıyor musun?
Var olmazsan,var olmazsak,
bir döngü yaratmış oluruz herkes gibi! Var olmazsan eğer sonu yok,duyuyor musun?
  *size pembe masalların anlatıldığı yaşlarınız.Mutlu sonlu masallara alışan siz,mutsuz sonları öğrenmeye başladınız.Daha sonra aşık olursunuz,umutsuzluk kaplar.Muhteşem insan,tam da en zor anınızda sizi yapayalnız bırakır,muhteşemsizliğe gömülürsünüz.Sonra aileniz,o size en yakınlarınız yalnız bırakır sizi.Keşmekeş  bir şehirde iş bulamazsınız ve büyü sona erer,hani masallar.Tebrikler,kandırıldınız.
Yazamadınız bir süre,konuşamadınız yeri geldi.Belki ağladınız ama yinede geçmedi,tükendiniz.Oysa inancınızda güçlüydü ama..Boş tesellilerle avutmaya çalıştı en yakınlarınız sizi.Haklı olduğunuz söylendi hep.
``aynaya baktığımda küçücük yüzümde hüznü görmeye başladım,saygının parayla ölçülebilirliğini gördüm.Tebrikler ,biz hep kaybettik.Memnun değilim,kendime acıdım işte o zaman nefreti keşfettim,mükemmel derecede tatmin ediciydi.O an;kaçmak istedim,sığınmak.Mesela;
                                                  Babaannenizi bir kurt yutsaydı,ama sonra bir avcı gelip kurtarsaydı                                                                        babaannenizi,mutlu son olsaydı.Her başlangıcınız mutsuz sonla bitmeseydi ya da çok ama çok güçlü olsaydınız,karşı koyabilseydiniz.Zor geldi,tükendiniz.Anlatamadınız.Guven duygunuzu kaybettiniz.Bitti son dediniz ama yine korktunuz.Kalabalığın içinde çoğu zaman yalnız kaldınız.Kaybettiğinizi kabullenmek istemediniz,yine tebrik ederim ki,daha çok genç yaşta yolunuzun çok ama çok başında kaybedenlerden oldunuz,oldum,işte.
Sıkışmıs külün rengi,ruhlar görmüşüm bomboş vadide.
Sahibimdir kalem,insanın sahip olamadığını yazdığı.
*|söyleyecek çok şeyim vardı sana,bir yerden başlamalıydım.Sözcüklerimiz var mıydı? Yoksa,hislerimizi gömdükten sonra mı yitirdik sözcükleri?-artık hissetmiyor muyuz?Hiç bir şey olmamış gibi davranıyoruz,umursamıyoruz.
Birileri yalan söylüyor,birileri saçmalıyor,aldırmıyoruz,zavallıyız.
Bir başkası ilgilendirmiyor,dikkatimizi çekmiyor.Yüzleşmeli önce,neyi yazmalıyı bırakıp;içindeki ne'leri söylemeliyiz.çünkü ancak böyle bulacaktım cevaplari..
                  **yorumlanmamış boşlukta ilerledik;
|hava griydi ve yağmur yağdı.
Oğlana baktı kız.
Sanki yıllarca düşünülmemiş bir şeyi düşünür gibi baktı.
Anladı kız o kanepenin kenarında.
Ya da kız ilk defa anlamadı da,oğlan onu ilk defa gördü öyle bir şeyleri anlarken.Anlattı oğlan,gerek duyulmazmış gibi anlatti.Belki uyumu fark etti o an,belki de uyumsuzluğu,elinde bir üşümüşlüğü,bir yaşama nedeni olarak tutan kıza.Sahiden ne vardı kızın elinde?,tutulması imkansız olan bir fırtınadan başka.
Çünkü o kıza bakmıştı.Kızın üşümüşlüğünü ve aldırmazlığını görmüştü,ve aldırmadı oğlan.
''Amaç''dedi oğlan.
Sordu kıza,kız oğlana baktı.
Bir hayat vardı kızın gözlerinde kendine ait.Kendine has,kendine saf bir hayat vardi,vardı işte.Kıza baktı oğlan;
Küçücük bir andı.
Ve anladı bir çok şeyide beraberinde,
Aslında başka şeylerde sormak istediğinı anladi o sorudan ziyade.Anladı oğlan ve o günden sonra hep anlayacak,anlayacak,anlayacaktı.Bunu düşündü o an ve güneş doğdu;
     Kızın tenini yaktı,oğlan kızın yanan tenine baktı.Işte o an oğlan kıza ilk defa sanki,sonsuz bir susuzluktan sonra yine sonsuz bir şeyleri içermiş gibi baktı.
Bakıldığına baktı kız.
Yüzyıllarca bakılmamışlığına ve bir zamanlar olmamışlığına.Eskimiştı,çünkü yeni eskiyi alt etmişti.
-ve sanki bırakıp kaçmıştı.Onu önce kız almişti,oğlanin boynuna asmıştı.Kız oğlana bakti,oğlanda kıza ve kız kalktı kanepeden ayağa,vücudu sankı boşlukta bir şeyleri yardı.Iki gölge oldular.Bir görünen bir görünmeyen,sanki şimdi bir zamansızlıktılar.Geçmişleri sanki bu şehirlerde gömülmüştü.Bu törene katılmak istemezmiş gibi durdu kanepede oğlan,bahsetmek istedi kıza.Ama sadece baktı,baktı,baktı..kıza.
        Ve şimdı fırtınaydı,
"Sanki her şey anlaşılmış ve anlatılmış gibiydi."
Doğa aslında bu günü seçmişti,sabırla beklemişti bu günü.
Kızla oğlan bir biçimsizlikte eriyordu,ve susmuş iki beden.Artık kızla oğlanın sürekli eksilen cümlelerinde bir şarkı oldular birdenbire.Şimdi evrende eriyen iki bedendi.
  Oğlan;kapıdan çıktı ve arkasına bakmadı asla,duydular belki ama göremediler birbirlerini,istemediler görünmeyi.Özlediler ama dokunmak istemediler hiç.

            ve yaşam,yaşanışlarından birini seçti.





21113|ec/imatölyesi dergisi '09  alıntılı.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Pain



Uzun süredir gizemli bir çıkmazın sıkıntısından kurtulamıyorum: kurtulabilmem için, 
ya geri dönmem, ya da önümüzdeki evlerin bir kaçını yıkmaları gerekirdi. İki çözüm de aynı güçlükte.
                               rainer maria rilke
Evet yazmak zorundaydım,yoksa çıldıracaktım!
Anlaşılmak benim için bir lükstü.
Tek sorun doğru kelime olmamasıydı.Sonsuz bir bağlanışı ifade edecek başka bir deyişe ihtiyacım vardı.
Eğer orada olsaydım,muhtemelen bu haline gülerdim.Kendini bu kadar sıkma,derdim ona
söyle gitsin.
Kimin kazanıp kimin kaybettiğini keşfedebilecek miydim?
Yapabildiğiniz de evinize dönün.
| ve mıknatıslar konusunda başından beri yanılmış olduğumu farkettim.Bir araya getirmeye çalıştığım,
içimde olan iki parçaydı.Ama ikisi var olamazdı ve artık daha fazla birşey denememeliydim.
o küçük parçamın ağlamasını bitirmesi,beklediğimden uzun sürdü.Yinede oldu ama.
Sonunda uyuyacak kadar bitkindim.
Bilinçsizlik acıya rahatlama getirmemişti,beni sadece uyuşturup yatıştırmıştı.
Daha katlanılabilir kılmıştı sadece.
Farkındayım ama hala orada.
Ama zihnim korunaklı değildi,bilinçsizliğimde,karanlığın parçası olan acıda ile beni terketmeyen
o bilgi içinde kalmıştım.
Çok fazlaydı bu.
Aklım bir mana çıkarmayı reddetti ve anlamamış gibi yaptı.
Aklımdakiler taşla kaynaşmış gibiydi.
Siyah saçlı kafa gördüm,ormana doğru benden kaçıyordu.Kaybolduğunda tüm bu görüntüleride beraberinde götürdü.
|ve sonra kalbimdeki küçük çatlağın genişleyerek kalbimi nasıl ikiye ayırdığını izledim.
-| Beklediğim ve bir daha olacağını bildiğim ama asla olmasını dilemeyeceğim bi şeydi bu.
     Asla bitmeyecekti,değil mi?
                          Stp.M.



101013|ec.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Smoke&mirror


| "Özlemle baş edemeyince hırçınlaşır kadın, acısını da özlediğinden çıkarır.'' /Love a Lot/
-| Karnımın kelebeklerle dolu olduğunu söylemek istemedim. Yanıma oturduğunda da benden olabildiğince uzak duruyor,varlığımı yok sayıyordu. elleri kemiklerinin üzerinde daha beyaz görünüyordu-aslında o kadar da ilgisiz olmadığını anlıyordum.
Sen kaçmak olacak;
-ve ben neden anlatacağım?
\ Hani koşarsınız,ciğerleriniz yanana kadar koşarsınız ama yine de yeteri kadar hızlı gitmesini
sağlayamazsınız.Vurdumduymaz kalabalığa yaklaştıkça ayaklarım yavaşlıyor\eğer parlak gün ışığı ona engel
olmasaydı,sonuç daha farklı olurdu.Ama ben sadece parlak ve kalabalık meydana koşabiliyordum.
-/ Çok uzun zamandır inkar ediyoruz.Keşke sorunun sadece ben olduğumu söyleyebilsem.
Geceleri insanın uyumasını engelleyen,çözülmemiş bir gizemin yerini hiçbir şey tutamaz.Ama bazen bana
başka bir şeyler söylerken hoşçakal diyormuşsun gibi geliyor,işte bu yüzden gitmeliyim.Ama merak etme,

ben bencil biriyim/senin yanında olmayı,yapmam gereken şeyi /gitmeyi/ yapmayacak kadar çok istiyorum.




81013|ec.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Deer




|- Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme.
   Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.
Hayat size beklentilerinizin çok ötesinde bir düş sunduğunda,
sona geldiğinizde üzüntü duymanız mantıklı değildir.
-/Yağmur yağıyordu.Bunu bir kehanet olarak görmedim;yağmur kaçınılmazdı.
Bu onu neden hatırlamadığımı açıklıyordu.Bana acı veren,gereksiz şeyleri
hafızamdan çıkarmak konusunda ustalaşmış.Zaman zaman dünyada ki diğer insanların gördüğü şeyleri
görüp görmediğimi merak ediyordum.Belki de;
beynimde bir sorun vardı.
Ama neden önemli değildi.
Önemli olan sonuçtu.
- ve yarın yalnızca bir başlangıç olacaktı.
Pencereden görebildiğim tek şey kalın bir sis tabakasıydı;üzerime tırmanan klostrofobiyi hissedebiliyordum.
Burada gökyüzünü asla göremezdiniz;
tıpkı bir kafes gibiydi.
|samimi bir çocuktu,benimle ilgilendiği de belliydi;ama bu benim rahatsızlığımı geçirmiyordu.
Gelmedi zaman geçtikçe ben daha da gerildim.
||Bunu yapıyorsam iyi bir nedeni olmalıdır.





51013|ec

3 Ekim 2013 Perşembe

pandia




|Yunanlısına Eros, Romalısına Amor dediler.
 İkisini de Tanrı yaptılar aşkın başına.
Tanrı olmak basitti de hiç gerçek olamadılar, masal olmak çok koydu gerçek olamayan Tanrı        kırıntılarına..
Gün bitti, değişti zaman.
Ne Roma kaldı geriye ne Eski Yunan. Eros’tan biblo yaptılar, Amor’dan parfüm.Tanrılıklarını      satıp ekmeklerini kazandılar.
Aşk ateistti, çok geç anladılar.
  |-yollarda aylak aylak gezinip şaşkın 
korkularından özgür
hep kaybedenler.
seçmeyi reddettik yalanlardan. 
nefesi aşka yorduk.
Hayatlarımız o kadar da farklı değillerdi -farklı olduğu düşünmekten hoşlansak bile.
GÜM, ve oradadır, üzerinize oturur. Gerçektir. Ve başkalarına bir ahmak gibi görünürsünüz. 
Birden bire aklınızı yitirmişsiniz gibi. 
Neler hissettiğinizi anlayan, 
nasıl yardım edileceğini bilen birini bulmaktır tek ilaç.  |C.B|
iyi kimse sigara icemez ve ben bir tanriyi icimde sakliyorum.
Hayat bir kurgudan ibaret ve zaman bir saat gibi. 
 ||-Ellerim tanri dusuncesini yaratiyor.




41013|ay\ec


30 Eylül 2013 Pazartesi

fear & turn



Korku;

En soğuk kalpte bile,doğuştan yanan bir ateş gibidir.
Bizi motive eder,
 ve en iyi yanlarımızı felç eder.
Ya da kötü yanlarımız tarafından bir silah olarak
 kullanılır.
Fakat kaderin ihanet ve aldatmayla çizilmişse;
En büyük korku,
Gerçeğin  mutlak olmasıdır.
-| bir adam babaya benzetiliyorsa;
o durum korkunç derecede ciddidir zaten.
Geleceğim ol,ruh eşim ol'dur.
Beni hep korkutur.
Şey gibi gelir bana hep; Benzinlikte pompacısın,bir elinde pompa  arabaya benzin koyarsın
  diğer elinde sigara.Korkutur işte.
 Sanırım biz böyle ürkütüyoruz onları,yapılabilirliğimizle.|



011013|Ay.Ec.-/

27 Eylül 2013 Cuma

cut







-| Bugün kendimi vazgeçmeye ikna ettim.
Risk almayacağım,şu anki halimle idare edeceğim.
Heyecandan uzakta çünkü şu an sırası değil,ama saydığım nedenler birer mazeretten ibaret.
Tek yaptığım şey gerçekten saklanmak ve asıl gerçekse;
    korkuyorum.
Bir anlığına bile kendimi mutlu hissettiğim anda dünyanın başıma yıkılacağından korkuyorum ve bundan sağ çıkabilir miyim emin değilim.
/ama sonra güneş doğdu ve gerçekler su yüzüne çıktı.
İşte gerçeklik bu,buradaki.
\hayır,benim için bu kararı vermek sana düşmez.Eğer çekip gidersen bu senin seçimin.Çünkü ben ne istediğimi biliyorum,saklanma artık.



28913|ec\tvd.

25 Eylül 2013 Çarşamba

The wolf and the Lamb









-| Kurt kuzu ile gezerdi fikir başka başka olmasaydı.

\ve aslan kuzuya aşık olur;
 ne aptal bir kuzu,ne mazoşist bir aslan.
Diyelim ki ben aptalın tekiyim,bana her şeyi anlatır mısın?Neden yalana inanabiliyorsun da gerçeğe inanmıyorsun?
Çok karanlık,ama yıldızlar vardı,sebepler.-Ve bir anda her şey yanmaya başladı,parlaklık varı,
    meteor düştüğünde her şey simsiyah oldu.
Bazıları derki dünyanın sonu ateşler içinde olacak,
bazılarına göreyse buzlar içinde.
| arzuları hissettiğim kadarıyla ateşten yanayım,
ama iki kez yok olacaksa dünya,nefreti tattım bolca.
-derim ki buzla gelen yıkımda bir o kadar harika ve yeter bana .


26913|ec.

22 Eylül 2013 Pazar

Midnight








-|Işığı kısın,yatakta çevirin kendinizi.
Ve gördüğümü görmeni isterim.
 Olan şeyi çözmek için,tüm ışıkları söndür.
Sabahın gelmesine izin ver,zamanın aşkına.
Eski akımına karşı,herkes onu sevdiğimi görüyor-/Öğleden sonra kurulduğunda:
Gördüğümü görmeni isterim olan şeyi çözmek için,çünkü sen kurtarılması zor bir ruhsun,ama bunun yolunu bulacağım.Elli tonsun sen. 
Bedenimin derinliklerinden,dudaklarını küçümseyici bir gülüşle büken içimdeki tanrıçadan pis ve davetsiz bir düşünce çıkageldi.
Bana mutlu bir zamanı hatırlatmıştı,teşekkürler.
   -| İyi gidiyorsa savaşın yarısını kazanmışsın demektir.Risk almayacağım şuan ki halimle idare edeceğim.
Hepimize mutlu bir sona inanmamız öğretildi;
belkide bize gereken 20 saniyelik deli cesaretidir.



-/220913|ec.

20 Eylül 2013 Cuma

Nobody loves no-one







  -/Bir hayalet var boğazımın içinde,konuşursan boğuyor seni.
   Kahramanlar gitmiş,dillerinde rom ile.Bir yer,gülersen boğuyor seni.Zor nefes yapar kalabalık içinde,
   içimde ki Tanrıça jimnastik minderinde üçlü ters parende atmıştı elimi tutarken.Sadece bir milyon mil dışında karanlıkta kalan yıldız önbelleğe alabilir bunu.Yakın öpücüğün olmanın..
Haklısın;sadece neden ben yanılıyorum anlamına gelmez bu.-| ve geriye dönüp baktığımda çıkın.
Bu beni havada ki kristal gibi hissettiriyor.Sesi duymak istemiyorum,asla bulamadığımı kaybetmenin sesini.Bu kadar derin aşağı bakınca en nihayetinde hala değişmediğini anlayabiliyorum.
-|Benim egom,benim ihtiyaçlarım ve senin bencilliğin.
Çıkmayı hiç bir zaman,hiç bir insanla beceremeyen iki kişiyiz sadece.Sahtekarız bilirsin,daha iyi hissederiz.Ve yalnız kalmayı becerememenin cezasının aşk olduğunu kavramış,insan.
Hala bombokluğun elli tonu var.


ec|210913-

14 Eylül 2013 Cumartesi

Devil.

-/ I will keep quiet,u won't even know ı'm here.
you won't suspect a thing,
you won't see me in the mirror.
you can't make me disappear!

   | - I made myself at home in the cobwebs and the lies.I'm learning til ı make u.Won't see me closing in.I'm gonna make you suffer,the devil.I will be here,when you thing you're all alone.Seeping through the cracks.
I tired to be the loves to your nightmare,
look what you made of me,
now, ı'm the heavy burden that you can't bear.
I'll make you see.




|14913;ec.

6 Eylül 2013 Cuma

So what happened to you?




-/ Senin için bekledi,bir gösterisi vardı.
    Bu benim,gençlik.Yeterince masal duydum,gerçeği olmak.Sadece kılık değiştirmiş,gülünç.
Bu benim hayat ve ruh eskiden çünkü.Ne halt Adam?Artık şans.
Ben gittikten..gitti..gidiyorum.
Gerçek dışı inanıyorum,bildiğini sanıyordum.Bana inanabileceğim bir şeyler ver.Kapıyı açtın ve ben kapatmana izin vermiyorum.Beni korkumdan kurtar.Geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalır.Sana sarılmak istiyorum,duvarların var.

-| Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak,muhakkak ki,dibinde ne olduğu bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.Önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi?
Boşver.
     | Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebiliceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür? 
Söyle.



070913|ec.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Razor butterflies




 | Aslında kendimi yalnız hissetmiyorum.
 Kendimi yalnız hissetmek için ilk önce kendimi hissetmem gerek,hiç olmayan bir şeyi bekliyormuşum gibi.
-/Çıkmayı hiç bir zaman,hiç bir insanla beceremeyen iki kişiyiz sadece,ruh gider.O farkında değil belki ama,onunla konuşunca mutlu oluyorum,canımın yanmaması için uğraşıyorum gerçekten.Kimseye bağlı olmadan rahatım böyle,insanlar farketmiyor ama yalnızlığın kıymeti fazla bilinmiyor.Şu zamana bırakma işi ne boktan!Kendini çok zorlama.-\rüya görmek neden bu kadar önemli ki?
      
|mesela,sürekli konuşmak da iletişim kurmak demek değildir.İnanmak için iyi bir sebep bulamadığında,elindeki kötü sebeplerle yetin,hepimize mutlu bir sona inanmamız öğretildi çünkü.


rplk|ec,060813.

31 Temmuz 2013 Çarşamba

loving you minnie riperton

Words in the Fire - Patrick Watson

So cold and so sweet





Senden nefret ettiğimi söyledim mi?
Bütün her şeyi geride bırakmak istediğimi söyledim mi?
        -/ onlar kalplerin kralı olacaklar ve sen bataklığın kraliçesi olacaksın.
Ec'nin günlüğündeki yerimi bulmaya çalışacağım.
Barlardaki neon ışıklar-
Eğer bunların hepsini arkama alsaydım ne olurdu diye merak ediyorum.
istediğimde yağmur yağdırabiliyorumdur bekide.
Ön verandanın ışığının altında.
Katedral nefes alamadığın;
Dua etmeye ihtiyacımız yok.
Çok soğuk ve çok tatlı-/


                      ec|310713|

9 Temmuz 2013 Salı




-/ A sorta fairytale

   Kapişonumu çıkardım ve seninle konuşuyordum-\
    Ve o zaman biliyordum ki bu ömür boyu olacak Aşktı.
 -ve ben çok mutsuzum,kaliteli bir kitap gibi,bir çeşit peri masalı seninle.kız eksik gelmişti,'dayanabilirim'silemediğim sürece..ve gittim,sen beni kaybedene dek.Yeniden başlayabilirim,
ne zaman istersem.-/sende biraz buldu bende biraz buldu.
Sahtekarız bilirsin.
Daha iyi hissederiz.
-/acele etmedim,en nihayetinde.Kapişonumu;cenneti tamamen tadabileceğim bir yerde hemen geri taktım.Ne zaman döneceğimizi bilmiyordum,ben sanmıyordum böyle olacağını.




| 100713\ec.

12 Mayıs 2013 Pazar

the human.

-/    insanoğlu uçan kuş misali derler hani işte ondan hallice bizlerin durumuda.
Bir bakiyorsun Eskişehirdeyim,bir bakiyorsun hop izmir.Birde yaz günlerinde şu lanet sivrisinekler,merhaba.En önemlisi içinde bir şey vardir o his geçmez hani,yemek yerken ne yediğini anlarsin ne de ne kadar yediğin önemlidir.Beklersin o haberi göz göre göre,nerden ne geliçeğini bilmeden.Ah tuğç.em. biliyorum henüz gençsin ama bir insanin yaşadıği şeyler ağırsa ne önemi kaliyor genç olmanin veyahut ne özelliği.Hani demiştim baba bu,sike sürülecek akıl yoktur,benim için belki ama bu kücük kiz için değil.Dedesi ve babasi her zaman kahramani oldu onun,3 ay izdırap çekerken bile hala gözleri açikken.ruhen..Bir telefon alıyorsun,o telefonun kimden,nasil,ne şekilde geldiği ve ne dendiği önemsiz oluyor hani.Cımbızla çeker gibi arasindan çekip aliyorsun kelimeleri 'baba' . Ve hastahane.kalp.ağır.tam olarak orada küçük olmayı,çocuk olmayı unutuyorsun,belki tutunacak bir yer ariyorsun o anda.kalbin sıkışıyor,elinden kayan bir sürü şey ile.Adaklar adayıp,dilekler diliyorsun,kendi hayatını veriyorsun.Değiştir bunu pezevenk şeytan diyorsun belkide.ufacık elleriyle başarmayi bekleyen bir kız görüyorum,her şeye inat.tgctş'a bir ömür yanindayim.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Melek serseriler

-/ illagal doğmuş.
Büyük olasılıkla bir fahişe.
O öksüz,ne güzel bir yetim.ıslah evine gönderilir belki..Eski on yılı ilk zaferi oldu,bir rahibe çalarak yakalanmıştı çünkü.Güvercin kanatları olan şeytanın çocuğu ! Her ülkede o ayak.
Hapiste sevdi,nasıl müthiş mi? Tüm bu güzel oğlanlar.
Pezevenkler ve kraliçeler.
Saf romantizm tartışmasız oldu.
Melek serseriler ve kutsal olanlar.



ec.

bad girl.





-| Göz ardı gibi görünüyor her şey,bir delik olarak tedavi edilen sınıf.
Aldığım alkol,evet.Elbise çalmadım ve hiç bir zaman yakalanmadım.Yatak bu,değil ki kendin uyanmak yinede..Sadece iki gün önce uygulanan makyajla.
Nihai hedef ise taksi yolculuğu.
ve hala kendi kasırgasıyla birilerini cezbetmeye çalışan sarhoş gözler.Midemi bulandırıyor bu araba kokusu.Bu kadar derin aşağı bakınca ennihayetinde hala değişmediğini anlayabiliyorum.Bu benim.oyun oynamak.Gelmek gibi aptal bir düşünce dudaklarımda.
Söyle bana,ne oldu?





ec.

Man.

       -/ Şimdi az biraz daha büyük hissettiriyor,
 ama aynı ses değil.
Arkadaşlarımız senin hakkında konuştuğu zaman,tüm bunlar beni parçalıyor.
Çünkü kalbim biraz kırılıyor,duyduğum zaman.
Çok gençtim,çok aptaldım.
Beni her partiye götürmeliydin,çünkü;
tek isteğim dans etmekti.
Benim egom,benim ihtiyaçlarım ve senin bencilliğin.
Çünkü dans etmeyi ne kadar çok sevdiğimi hatırlıyorum,avlanıyorum sürekli.Senin olduğum -/ 
Çok genç ve ucuzsun.


Ec.

One tree hill



Bu tarihteki en eski hikayedir..

Bir gün 17 yaşınızdasınızdır gelecek için plan yaparsınız.sonra sessizce ve siz ne olup bittiğini anlamadan o gün gelir,sonra da dünde kalır.Bu sizin hayatınızdır.

Arzulamak,kovalamak ve dilemek için çok zaman harcıyoruz ama

Hırs..güzel bir şeydir.

Bir şeyleri dürüstlükle kovalamak iyidir..

Hayal et..

Bir daha asla göremeyeceğinizi bildiğiniz bir arkadasınız olsaydı

Ona ne söylerdiniz?sevdiğiniz biri için yapabiliceğiniz son bir şey olsaydı

Onun için ne yapardınız?

Söyleyin.yapın.beklemeyin.

Hiçbir şey sonsuza denk sürmez..bir dilek tutun ve kalbinize kazıyın

Neyi isterseniz,istediğiniz her şeyi kazıdınız mı?

Güzel.

Şimdi onun gerçekleşebilirliğine inanın,sıradaki mucizenin

Nereden geleceğini asla bilemezsiniz.sıradaki anı,sıradaki gülümseme,gerçekleşen

Sıradaki dilek..eğer dilediğinin çok yakın olduğuna inanırsan ve aklında kalbinin

Onun gerçekleşebilirliğine,

Kesinliğine açarsan dileğinin gerçekleştiğini her an görebilirsiniz.

‘dünya sihirlerle dolu bir yer ‘

Tek yapman gereken buna inanmak..

O yüzden hadi bir dilek tut.tuttun mu? Güzel.

Şimdi ona inan tüm kalbinle."