1 Nisan 2014 Salı

love>distance




* bırakılmışlığın tadı.
|o gittiğinde her şeyide yanında götürdü.
Çektiğim acı beni mutsuz etmiyordu,onun, yaşadığımız şeyin gerçek olduğunu gösteriyordu bana.
    -\her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Ama sen. Söylenen her söz, bir biçimde insanın kendi kendisini onaylaması. Karşısındakine birşey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler. Insan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir. O denli doyumsuzdur, ve acısı da o denli büyük. Yaşam acısı.
Daha uzaklara gitmek istiyorsun. Benim geçmişimin kentine. Benim güçlüklerimin kentine. O kenttesin. Bana kış mevsiminin ve ölümlerin şarkılarını bırakıyorsun.
Kader diye bir şey yoktur, yalnız sınırlar vardır. En kötü yazgı, sınırları sabırla karşılamaktır. Karşı çıkmak gerekir.
Her zaman benimle birlikte olan, birlikte yaşadığım,taşıdığım sözcüklerime dönmem gerek. Sözcüklerim olmadan o gökyüzüne nasıl dayanabilirdim. O caddeye, o geceye, uykuyla uyanıklık arasında öylesine yatıp uyuyamadığım için sinirlendiğim ve her şeyi düşünüp, kalkıp düşündüklerimi sözcüklere çeviremediğim gecelere, günlere.
/iyi ki yağmur yağıyor. Yağmuru her zaman severim. Iç dünyamla bağdaşan havadır. Içine doğru yol aldığım gecenin yalnızlığından korkuyorum. Iki kahve içtiğım için bütün yorgunluğum da geçti.
 Acımın derinliğinde, benim için artakalan hiçbir şey yok.
    Yalnızlığımı algılamamın gururu bile.















29314|ec./ Tezer Özlü 'Yaşamın Ucuna Yolculuk'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder